Güncel
Halep’teki katliama lokum dağıtmak - Ufuk Ulutaş
Suriye krizi Türkiye’de birçok kesimin asıl sadakatinin nereye olduğuna dair kuvvetli ipuçları verdi.
Krizin başından itibaren Suriye krizine taraf olan aktörlere yanaÅŸmayı, yaranmayı ve bu aktörler adına Türkiye’ye karşı operasyonlar çekmeyi göz göre göre devam ettiren bir kesim var. MeÅŸhur tabirle nüfuz ajanı diyoruz bunlara. Görevleri, Suriye krizine dair meydana gelen her geliÅŸmeyi, Türkiye’nin gayrine, ya çalıştıkları ya da muhabbet besledikleri aktörün çıkarına uygun ÅŸekilde manipüle etmek ve pazarlamak. Daha kriz baÅŸlar baÅŸlamaz indiler sahaya ve gözümüzün içine baka baka, baÅŸka devletlerin hesabına Türkiye’ye karşı operasyon çektiler. Maalesef bunlara çoÄŸu zaman göz yumuldu.
Hiç unutmam Yayladağı’nda Suriyeliler için ilk kamp kurulduktan henüz 2-3 ay geçmiÅŸken, Ä°ran’ın operasyon medyası “kamplarda gayrimeÅŸru çocuklar doÄŸuyor” tezviratı yapmış, Türkiye içerisindeki nüfuz ajanları ise bu akla ziyan, trajikomik yalanlara sarılmışlardı. Åžimdiye kadar performanslarından hiçbir ÅŸey kaybetmediler. Düzenli olarak kendi yarattıkları radikalizm ve DEAÅž canavarıyla Türkiye’yi çevrelemeye gayret ettiler. Ortakları tabii ki oldukça çoktu. Bir taraftan CHP ve HDP; diÄŸer taraftan ise FETÖ, Suriye üzerinden Türkiye’ye çekilen her türlü operasyonun ya üreticisi ya da kullanıcısı oldular.
Bugünlerde Almanya’da asıl sadakatinin kime olduÄŸunu göstermek için binbir takla atanların, FETÖ’nün servis ettiÄŸi “MÄ°T TIR’ları” operasyonuna basında ev sahipliÄŸi yapması en çarpıcı örneklerden birisi oldu. Hollywood-vari tertip edilmiÅŸ bir darbeye malzeme oluÅŸturma operasyonunu “basın özgürlüğü” tezviratlarıyla halka yutturmaya çalıştılar. DEAÅž’tan Türkiye hariç herkes fayda saÄŸladı: FETÖ darbesine kılıf yapmaya çalıştı (TRT metnine bakın), PKK ırkçı projelerini meÅŸrulaÅŸtırma aracı olarak kullandı, Ä°ran mezhepçi yayılmacılığına dayanak yaptı, Esed katliamlarını perdeledi, Rusya müdahalesini meÅŸrulaÅŸtırdı, ABD tepkisizliÄŸine bahane yaptı… İçerideki nüfuz ajanları Esed’in, Ä°ran’ın, Rusya’nın, ABD’nin veya Almanya gibi Batılı devletlerin hesabına Türkiye’ye saldırdıkça saldırdılar.
Tüm bunları yaparken bir de arlanmadan ahlaki üstünlüğe sahiplermiÅŸ gibi tafralarından geçilmiyordu. Yüz binlerce Suriyelinin katili Esed’i savunmayı barış savunuculuÄŸu olarak paketlediler. PKK’nın ırkçı projesini zorla dayatmak için feminizmden girdiler, halkların kardeÅŸliÄŸinden çıktılar.
Esed’in devlet terörünü, PKK’nın ırkçı terörünü meÅŸrulaÅŸtırmak için insanlıklarından çıktılar. Halep’in içindeki sivillerle birlikte yıkılıp yakılmasını sevinç naralarıyla karşılayanlar utanmadan insanlıktan falan bahsediyorlar. Dar mezhep taassupları sebebiyle Ä°ran’ın ve Esed’in bordrosuna girenler, Suriye’nin özgür evlatlarına “çihatçı” gibi yaftalarla salyalar akıtarak saldırıyorlar. Ä°ran’ın Afganistan’dan, Irak’tan vs. getirdiÄŸi bir fanatiÄŸe özgürlük savaşçısı muamelesi bile yaptılar. Bir de Halep yerle bir oldu diye lokum dağıtıyorlar.
Üç devlet tüm imkânlarıyla saldırdı, muhalefeti destekleyen ülkelere karşı içerideki nüfuz ajanları aracılığıyla darbe de dâhil olmak üzere her ÅŸeyi denediler. Sonuç; 5 sene sonra Halep’i ancak ÅŸehri ve sakinlerini tamamen ortadan kaldırarak ele geçirme kapasitesi. Bakmayın bugünlerdeki kan üzerinden attıkları sevinç çığlıklarına.
Ä°nsanlıklarıyla birlikte uzun vadeli savaşı da kaybettiler. Yarınlar Esed’in deÄŸil; Suriye’nin hepsi birbirinden güzel çocuklarının, Hamza’ların, Aylan’ların, Bana’ların, Umran’larındır.
AKÅžAM
Henüz yorum yapılmamış.